27 Mayıs 2012 Pazar



Boyunu aşan sularda boğulanın cesedini öpmeli..
Ayak bileklerini ıslatıp kaçanın ürkekliğinden yücedir cahil cesareti.. 
Bence yani..

25 Mayıs 2012 Cuma

ZİNCİR







Sokağın gürültüsü küçük bir girdap gibi içimde döne kıvrıla yankılanıyordu..Bir ayağım kaldırımda kalacak gibi, bir ayağım yolda gidecek gibi beklerken, gözüm takıldı ona..Uçuşan saçlarını gülümseyerek zaptetmeye çalışıyor, karşı kaldırımda bir o yana bir bu yana gidip geliyordu..Sanki bekliyordu..Sanki hep beklemişti..Sanki sonsuza dek umutla bekleyecekti.. Beklemeyi sevmişti..Alışmıştı demiyorum bak, besbelli sevmişti.. Elindeki şeffaf balonu farkettim sonra.. Dikkatli bakınca şaşırdım haliyle..Çünkü balon elinde değil, ayağına bağlıydı..Hani zincir gibi sanki..Ama değil, bildiğin uçan balondu işte.. Renksiz..Donuk..İpinin ucu incecik ayak bileklerine aşkla sarılmış.. Rüzgarda saçlarına dokunup uzaklaşarak uçuşan..Benden başka kimsenin dikkatini çekmeyen.. Uçan balon..

Adımımı atıp yola çıkmak, yolun karşısına geçip sormak istedim..Ah ben de öyle meraklıydım işte.. Kaldırımdaki ayağımı çekerken,ve  o ana kadar beni farketmemişken birden sanki hep beni izliyormuşcasına döndü, yolun karşısından göz kırparak seslendi.."Dur..! Geçme!"  Sağımı, solumu, arkamı yokladım şaşkın.. Çok insan vardı, evet ama ben kalıyordum.. O halihazırda "kalan" birine sesleniyor olmalıydı, öyle ya..Elimi gögsüme götürüp cılız bir sesle, onun aslında kesinlikle duyamayacağı bir sesle, "Ben mi?" dedim.. Balonla aynı hizadaki gözlerini gülümserek kırpıştırıp" Evet evet, sen!", dedi, "Dur öyle.."  Balonu yanında uçuşarak, saçları savrularak, çocuk gibi koşturarak yetişti donakalmış yanıma.. Yaklaştı.. Papatya mı kokuyordu? "Pardon, diye yineledim..Bana bir şey mi dediniz?" " İyisin böyle..Geçme.."dedi " Karşıya geçme..Bu şekilde olmamalı."
-"Bu balon.."
-"Ah, evet onu merak ettiğinden gelecektin biliyorum..Hep gelirler.."
-" Ama sanki sizi benden başka farkeden.."
-"Herkes gelir demedim ki..Farkedenler gelir hep..Farkedebilenler..Ama sen gelme diye ben sana geldim.. "
-"Neden?"
-" Bir ayağın kaldırımda..Bir ayağın yolda..Hem gitmek hem kalmaksa derdin, ya da bu ikisi arasında kalmaksa çaresizliğin, bu kararı küçük bir merak uğruna vermeyeceksin.. Bunu gerçekten istediğin için, ve inandığın zaman yapmalısın..
-..Aslında sizi görene kadar ben de bunu düşünüyordum.."
-"Beni bu yüzden gördün.."
-...?
- Bu ayağıma bağlı uçan balonu merak ediyorsun..Onu sormak istedin..
-Evet..ŞEy gibi..
-Zincir.. Aslında öyle.. Gitmiyorum diye..
-Benim gibi mi yani?
-Pek değil..Sen karar vermiş değilsin gideceğin yola..Ya da gidip-kalmaya..Bense çoktan verdim kararımı..Bekliyorum ben..Gitmiyorum..Bu balon beni burada tutuyor..
-Altı üstü bir balon ama..İsteseniz gidersiniz..

-Söyledim ya..Seçimimi çoktan yaptım zaten ..Ben burada kalacağım.. Kalmak isteyeni bir uçan balon ağırlığıyla bile tutarsın yerinde..Zincirin ağırlığı senin kararın kadardır..Senin inadın kadar..Senin arzun izin verdiğince..
-Mutlu görünüyorsunuz..

-Tabi öyleyim..Bu benim kararım  çünkü..Hem isteyince balonun ipini çözer giderim..İşte öyle.. Ama gidersem, ne bir uçan balon, ne ağırlığımca bir zincir geri getiremez beni..Böyle daha kolay geldi bana.. Ya sence?"
Demek için gözlerime baktı..Gözlerimi göremedi..Çünkü ben papatya kokusunu da yanıma alarak, çoktan çekip gitmiştim..