15 Aralık 2012 Cumartesi

ÇAY PARTİSİ- Alice



Alice tüm hapları ve şişeleri ve masanın üzerine yığarak "nerede o tavşan? diye haykırdı Çılgın Şapkacı'ya. Şapkacı, bilmeceyi cevaplamadan olmaz tatlım, diyerek yudumladı boş fincanı.
Alice dişlerini sıkarak oturdu masaya, " doldur !" dedi.
Madam tavşan karnını tutarak çirkin bir kahkaha attı," seni şapşal, çaydanlığın boş olduğunu görmüyor musun?"
Alice, tamam işte, doldur o zaman, diyerek uzattı fincanı.
Çaydanlığın içinden başını ve vücudunun geri kalanını çıkarıp uykulu fare, "hiçbiri işe yaramıyor değil mi?" dedi esneyerek.
Şapkacı fareden boşalan çaydanlığı alıp Alice'in fincanını doldurmuş gibi yaparken,
"önce bilmece..dedi.
Madam tavşan sandalyesinin üzerinde zıp zıp zıplayarak ve
"ah, evet önce bilmece! diyerek el çırptı.
Alice boş fincanı yudumlayıp, "Bunlar çerçöp. Şişelerin hepsini son damlasına kadar içtim, ve şu masadakiler kadar da hap var midemde..Hiçbiri işe yaramıyor, evet! diye fırlattı şişelerden birini uykulu fareye.
Çoktan uykuya dalmış fare gülümseyerek açtı tek gözünü,
"bunu tahmin etmeliydin kafan güzel olmadan önce" son kelimeyi söylerken horluyordu.

Alice, çıkmak istiyorum buradan, ve şu kurabiyelerden de bir tane alabilir miyim, açlıktan ölmek üzereyim.
Madam tavşan," mümkün değil," diyerek nazikçe vurdu Alice'in eline
"Önce bilmece" dedi çılgın şapkacı.
"EEhh, be!" dedi Alice.. Sor da rahatla öyleyse !
Şapkacı, "düşündüm de, cevaplayacak kadar zeki görünmüyorsun sen. Öyle ya.. ait olmadığın bir dünyada nasıl kaybolurdun aksi halde?"
Alice, "biraz aptal olduğum doğru, ama burada oluşumun sebebi ben değilim," dedi
Uykucu fare, "hep inkar" dedi, tek gözünü bile açmadan
Alice "beni tanımadan ve anlamadan inkarımı doğrumdan ayırt edemezsin, sen haklıysan bile, ki değilsin, kurtulmak istiyorum buradan."

Madam tavşan masanın üzerinde zıplayıp dansederek,
"o halde yardımı hak etmelisin önce"
Alice, "masanın üzerinde danseden bir tavşan mı ölçecek ne kadar hakettiğimi?" dedi hayretle
Şapkacı "korkarım öyle. çünkü hakediş, daima yabancı bir ölçekten çıkmadır"
Fare, "haklılığına sen karar veremezsin ki" dedi. "hukuk" diyorlar buna, seninki de ne cehalet.."
Alice yüzünü buruşturarak," nasıl ölçeceksiniz?" dedi
Madam tavşan ayaklarını masanın üzerinde neşeyle tıplatarak
"buna henüz karar veremedik ama seni en zayıf yerinden vurmayı planlıyoruz,ispatın için " dedi
Uykucu fare diğer tarafa yatıp"cesaretinden vuralım bence"
Alice, öfkeyle gülümsedi "berbat teşhisleriniz."

Şapkacı"bir fincan daha?"
Alice "ah, evet, lütfen"diyerek uzattı boş şişeyi
Şapkacı fincanı dolduramadıktan sonra yerine oturarak,
"buradan kurtulman kurtulduğun anlamına gelmeyecek, öncelikle bunu kabullenmelisin."
Madam tavşan masadan sandalyenin üzerine zıplayarak"çünkü çoktan kaybettin" dedi
Alice, "kabul, kaybettim. Ama çıkmak istiyorum buradan yine de.."
Şapkacı "o halde bilmeceyi sana sorması için Düşes'e gideceksin"
Uykucu fare iğneyle dürtülmüşcesine fırladı uykusundan,
"harikulade korkunç bir tecrübe! derken
Madam tavşanın" o seni dinlemeyecek bile! " cümlesine karıştı zevkli sesi
Alice, " anlıyorum."dedi. kurabiyelerden alırken bir tane. Soğukkanlılığına şaşırmış çay partisi misafirlerinden eline vuran da olmadı.
Şapkacı," blöf yapmak üzeresin" dedi
"değil."dedi Alice, plastik kurabiyeyi inatla kemirerek.
" mümkün olduğunca hızlı gideceğim Düşes'e."
Uykucu, "sana inanmıyoruz, ama bu pek de önemli değil, herkes kendi savaşını tek başına verdiğinden"dedi
Şapkacı "gerçekten umrumuzda değilsin" dedi
Madam tavşan "mümkün değil ama olur da başarırsan.."
Alice, keserek "tavşanı artık bulamayacağımı biliyorum ama tavşanla konuşamadan da olsa, huzurlu ormanımda bulacağım kendimi yine. Bana yardım falan edeceğiniz yok, tek başıma yapmamı istiyorsunuz siz. .
Şapkacı "kesinlikle öyle. ve aslında farkında olmasan da, sana yardım ettik sen yalnız bırakmak suretiyle."
Uykucu fare "herkes kendinin tek ve en sadık yardımcısı olduğundan beri bu işler böyle. ki irade diyorlar buna, seninki de ne esaret" diyerek düştü çaydanlığın içine.

Madam tavşan mırıldanarak berbat bir espiri yaptı kendine, ve gülmekten oracıkta bayılıverdi.
Şapkacı fincanları keyifle ve şu üstteki şarkıyı mırıldanarak toplarken,
Alice huysuz Düşes'e bilmeceyi sormak üzere, yola koyulmuştu bile.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder