7 Ekim 2012 Pazar

SAKLAMBAÇ





Acını saklama hiç..Sen onu koynunda saklasan, o gözlerindeki sele kapılmış teknede yüzecek çünkü..Acı, onu farkedecek birini daima bulacak çünkü..

An gelip dalacaksın, yanındaki dürtecek..Bir şey anlatacak sana; dinleyemeyeceksin...Sağlama yapmayı sever, soracak, çaresiz uydurma cevaplar vereceksin.Ve kimse bunu aptal oluşuna vermeyecek, üzgünüm..

Acını saklama hiç.. Sen onu gözlerden ırak öptükçe, o herkese anlatacak dudaklarını.. Sen gözyaşını hızlı ve sinsice sildikçe, makyajın dağılacak..Sen başını öne eğdikçe, ruhun dimdik ve en geveze  haliyle anlatacak... Gün boyunca özene bezene yüzüne geçirdiğin o suni gülümseme, sen uyurken çatlayıp kabuk verecek çünkü..

Sen sustukça, kurumuş ellerin "bak!!!" diyecek yanındakine.."Ne olursun bak bana; nasıl da yalnızım!"
Kaçtıkça bedenin sokak sokak, fersah fersah uzağa attıkça kendini adımların, içindeki o gayrimeşru çocuk bildiği, tanıdığı, alıştığı yerde kalacak. Onu görenler seni soracak..Çocuk bu, durur mu, bilir mi yalan, seni anlattıkça anlatacak..

Acını saklama zinhar. Çünkü sen sakladıkça, kökünden kırık ayaklar, dalından kara çiçekler çıkaracak..Sobeleyeni çoktur onun, ansızın biri gelip, ensenden tutarak kaldıracak.. Biri bunu sana bir gün, bir şekilde soracak ..Bir zayıf anında gönlün, yakalanacak..

Anlattıkça  iyileşeceksin demiyorum..Anlattıkça, saklanan ve gizlenen her şeyin üzerinde tüten o korkunç büyünün yüzüne tüküreceksin diyorum; hem hiç farkında olmadan. Ve tabi dosta, ve tabi kardeşe anlatacaksın, öyle herkese değil...ki mikrop kapmasın yaran..

Acını saklama benden ne olur...








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder