10 Ekim 2012 Çarşamba

SİREN




Kulaklarınızı sağır eden siren sesinin sebebiyim..Çevreye ağır bir rahatsızlık veriyorum; biliyorum. Özürlerimi kabul edin. Bir şeylere inanmıştım; ölüyor..Kaybediyorum onu..Nefesi olsa, en ağır hayat öpücüğüne boğacağım onu; bir daha ölmeye kalkışmasın diye.. Lakin, yok..Nefesi yok..

Başucunda gözleri yerini yadırgamışcasına bakan hemşireler var.. Ellerinden gelirse diye en ufak bir şey; bekliyorlar. Burası kaç metrekare bilmiyorum. Ama acıdan ve acının hararetinden öyle genleştim ki; sığamıyorum. Bırak yanını, bırak yamacını, kendime sığamıyorum. Yol veriyorsunuz; görmesem de ambulansımın manevralarından anlıyorum. Rahatsız ettim; özürlerimi kabul edin. Ben bir şeye inanmıştım; ölüyor.. İstiyorum ki gömsün beni. İstiyorum, o denli yaşasın. Kalksın da,  ah bir kalksın da, yüzüme bile bakmadan çekip gitsin. Lakin yok...Takati yok...

Kulaklarınızı tıkadığınız siren sesinin sebebiyim. Önemsemediğinizi biliyorum. Bir yabancının ölümüne tanıklık etmektense, sağ şeritten vurdurarak gazlayacağınızı biliyorum. Neyse ki, o bilmiyor, nasıl bilsin, nefes bile almakta zorlanırken.Bir gelse elinden, topunuzun meraklı bakışlarını yakalayıp havada, çalacak yere. Neden şaşırdınız ki..Ben onu ciğerimin içi gibi biliyorum.

Hastalanır, çürürsünüz ya bazı bazı içten içe.. Bilmem bedeninizin ne yanıyla ölürsünüz. Bilmem hangi uzvunuz vazgeçer ilk, size ait olmaktan. Bazen çürük raporunu doktor değil, siz verirsiniz ya kendinize. Bazen en fazla üç ay ömür biçersiniz ya gülümseyişinize. Hiçbir sigorta karşılamaz ya ziyanınızı. Ben o ve benzeri tüm çaresizliklerin en ortasındayım. İstemezdim radyoda çalan  neşeli şarkınızı bölmek. Duymadan da yol vermezsiniz ki, o acı sireni.. Ne yapsaydım kaçmak için? Birşeyler ölüyor bende..Bilinci çoktan kayıp... Omuzlarını sarsarak uyandırmaya çalıştım kaçtır..Rahatsız ettim; özürlerimi gidişime yol vererek kabul edin. Rahatsız ettim; özürlerimi kabul edin...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder