8 Ekim 2012 Pazartesi

GEÇ OLMUŞ




"Yok..Bu da çalışmıyor!.. Durmuş!".. "Hepsi aynı saatte durmuş!.. "
Salona yürüyüyor başını iki yana sallayarak.. Duvarın sıvası dökülmüş nemden.. Sıvaya bakmıyor ki o.. Gözü duvara sırtını dayamış baba yadigarında.. Yıllarca usanmadan çılgınca dönüp durmuş akrep yorulmuş, uyuyor..Nasıl ya?

"Hah!" diyor.. "Şimdi anlarız! Cep telefonunu alıyor sehpanın üzerinden.. Aceleyle ve telaşla kurcalıyor..Burnunu çekerek telefonu tutan eliyle siliyor terleyen alnını.."Seviiiim!"
diye bağırıyor.." Cep telefonun nerede Sevim?"

Sevim yok ki.. Sevim valizini toplayıp gitti ya bir ay önce..Sevimin mektubuyla konuş, ona sor çok istiyorsan.

Saatler durdu o gidince...Sen otuz gündür bulduğun her saate sarılıyorsun diye akreple yelkovan canlanacak değil ki.. Sen o hala yan odada, o mor kanepenin üzerinde dizilerini izliyor sanıyorsun diye, Sevim sana yan odadan ses verecek değil ki.. Sen istiyorsun diye, yar kalacak değil ki..

Dünyanın her şehrine salsan bedenini, yeryüzündeki tüm duvarlara tek tek baksan, yoldan çevirdiğin her insanın kolunu tutup baksan da tüm saatlerin o gittiğinde durduğunu göreceksin.. Aksini belki, olur ya, bir ihtimal rüyanda göreceksin..


Çok merak ediyorsan söyleyeyim; saat 3'ü 5 geçiyor.. Geç olmuş, uyu hadi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder