25 Temmuz 2013 Perşembe

RASGELE




Bu koyu sever balıklar..Balıkçılar da sever..Senede iki kez uğrarım muhakkak kapıp misinamı..Olta gelmiyor bana pek, balık büyüdükçe misina avucumu acıtır ki o an, denizle aramızdaki alışverişte bir bedel ödüyor olmanın rahatlığıyla hafifler vicdanım..Ve misinayı koparan balık, boyumu aşan armağanıdır mavi pazarın. Haddimi bilmeyi çok severim..Razı olmayı severim..Çoğu sevmez..

Balıkçı değilim..Hafta sonu uğraşım da değil denizle laflamak..Senede iki kez işte..Ne azından, ne çoğundan ibaret alışkanlığım...Alışkanlıklarımın tamamı mütevazı  esasen, günde 9 sigarayı geçmem ve 4 şişe biradan sonra uyumakla sınırlı ayyaşlığım...Çoğuna yetmez..

"Adrasan'daydım dün, iki kolumu iki yana açsam içini dolduracak bir pırıl pırıl kuzuydu kardeş", diyor dişinin arasında sigara kalmış sarı bıyıklı adam. "Hafta sonu turistler saldırınca tuttuğum balıktan dahi haz etmiyorum, ızgarada evirip çevirirken burnuma yarım pansiyonluk kahkahalarının kokusu geliyor, iştahım eziliyor o an, inan" , diyor. Ondan buradaymış..Gülümseyip tur attırıyorum misinama, saplıyorum mavinin bağrına.. Pis pis sırıtıyor.. "Amatörsün kardeş, belli ama derya ehline değil kısmetine çalışır, rasgele!.."diyor..Gülümseyip birkaç adım geri çekiliyorum misina avuçlarımda..


Susmak sevmiyor anlaşılan.."Güleçsin..Hayat sana güzel be kardeş",diyor..
Tutamıyorum artık, şapkamın gölgesini güneşin vurduğu açıyı gözeterek yüzüme düşürerek, soruyorum,

"Gülümsemek mutluluk emaresi midir dersin?"
"Ne bileyim, zordur yani.." diyor..
"Ama aşını denizden topluyorsan sen,..." diyecek olunca ben, bölüyor;
"Biliyorum, denizden beslenenler de güleçtir, umursamazdır, balık-rakı  arasında gidip gelir hafif meşrep bellenmiş neşemiz bizim, biliyorum, tam da onu diyecektin.."
"Onu diyecektim,evet..Ateşini alabilir miyim?"
diyorum
Kibrit kutusu uzatıyor..Balıkçı dediğinin her bir cebinden ve her daim temkin akacağından, pratiğe aşık olmasını umduğum adamın rüzgara yenileceği malum kibrit kutusunu elimde evirip çevirerek dalıyorum.

"Sigaranı bile rüzgarla savaşarak yakacaksın ki tadı çıksın be kardeş" diyor.
Gülümseyerek başımı sallıyorum.Çok haklı..

Buralı mıyım diye soruyor..Bilmiyorum ki buralı mıyım, oralı mıyım..Cevap vermeden önce duraksayışıma basıyor notunu,
"Buralı değilsin sen.." diyor
"Bildin de, nasıl?"

"Misinanı savururken tereddüt edişinden bildim" diyor
Sanarsın bu memleketin her evladı doğuştan balıkçı..Cevabını içten içe savuruşumu hisseder gibi,
"Dur yahu..Yalnız ondan da değil" diyor....Elimden kapıp birkaç dakikadır boğuştuğum kibrit kutusuna siper ediyor yaşlı ve terlemiş avucunu.
"Kimi memleketin evladı uzağa dalar, kimi uzaklarda boğulmadan israf eder kelamını..Kimi az düşünür ama her nasılsa bol bol da konuşur..Sen ilkisin kardeş" diyor..
"Nereye tekabül ederim o zaman?"
diyorum
"Sohbete çalışan yabancıya temkinle yaklaştığını uzağa dalarak saklayanın uzaktadır, çoğu zaman imkansızlık mesafesindedir memleketi" diyor...
Sigarasını yakmayı unutup, oltasını küçük hareketlerle geri çekip balıklarla oynaşırken, cebindeki minik radyonun antenin uzatıp bir kanal seçiyor tek eliyle, arka cebine sokuşturuyor keyfince mırıldanan kanalı bulunca..

Bir elim sıkmadan tuttuğum misinamda, gözlerimle yanıt arıyorum hareket edip duran sarı bıyığında.
Yanıt beklediğimi bilmenin tadını, arka cebine soktuğu radyosundan boşalan eliyle kutlayarak, rüzgarın evini saptayıp çaktığı kibritle tek hamlede tutuşan sigarasını bıyığının altına sokuşturarak çıkarıyor. Yanlışım yoksa gülümsüyor..Pek seçilir değil..

"Rahmetli karım.."
diyor.
"..Ben oltamı hazırlarken o radyoyu açar, kumlara yayarak eteğini, oturup sabah güneşine dalardı elinde yaz ortasında yünü-ipi....Bu kentin ilk yerel-gönülsüz mültecilerindendi. Ailesini tanıyarak büyümedi ya..Neyse... Yetimliğin memleketsizlikten aşağı olduğunu bilirim ondan.."

Anlamak isteyişimin kanıtı oluyor o an çattığım kaşlarım, mavi çizgiye sus payı veren ufka dalıp...
Sigaramın dumanını inceden esen rüzgar usulca ağzıma tıkıştırırken, alnımdan akan teri silmekten büyük bir ihtiyaç oluyor sarı bıyıklı adamın sohbetinin nihayeti..Ama küçük bir ses versem ürküp kaçacakmışcasına içine dönmüş olduğundan, sesine dokunmadan, yan gözle izleyerek dinliyorum.Gözümün diğer ucu misinamı öpecek balıkta...

"Misal biz kışın toroslara çıkardık kardeş. Yaylaya..Benim köyüm, benim memleketim de orası işte.. Ağaca ve toprağa bir ürkek bakardı karım..Sormadığımdan anlatmadı hiç ama, şöyle düşünmeli; annesi olmayan çocuğun anneler günü kutlayan çocuklarla çiçek toplayışı gibi geçti benimle ömrü...Karım hayatı hep öyle ikinci elden kutladı..Daima benim hayatım üzerinden, daima benim elle tutulur geçmişim üzerinden...

"Memleket?"
diyorum..

"Memleketi yoktu karımın..Şimdi ben sevmem pek avlanırken siyaset esasen...Bak bu şarkıyı da çok severdi...Bak...Karım bayaa erken öldü inan..Bu kadar erken ölünmezdi bana sorsan..O bana sormadan öldü ama..Geçmişi kayıp insan geleceğe tutunmazmış ya kardeş....Düşün ki kökü kazınmış ağaç yağmurda dallarını göğe açsın..Mümkün mü hiç..Karım da açmadı inan..İnan ki açamadı..

Olasılıkla demlenmiş olduğunu düşünüyorum..Düşünmekten ziyade, eminim..Ancak kastını üş aşağı beş yukarı anlamış olduğumu da itiraf etmeliyim..Hikayesine içimin kavrulduğunu da..Hakkımdaki tahmininde zerre yanılmadığını da...

Nereye gitse yabancı olacak insanlar denize aşıktır...Bundandır işte, deyip kati sona erdirmek de istemiyorum cümlelerimi ama, sanki tam da bundanmış gibi...Çocukluğunda deniz görmemiş bir insanı, evinden-yurdundan uzakta bir toprağa kondurursanız, inanın bana fırsatını bir türlü yaratıp soluğu denizde alacaktır...Memleket dediğin toprak ve ağacı, betonu ve lisanı, insanı ve pazar meydanını sokar hükmün diline..Elinden memleketi çalınan insana tüm bunlardan artakalan denizdir...Belki tam izah edemedim ama, inanın bana, yalnız deniz, sadece o herkesindir..Ona sahip olmayanın ve kıyısında büyümemişindir deniz...Sarı bıyıklı balıkçı tam da bundan bahsetti işte..Tam da bundan, tam da benden...

Misina öyle bir çekiştiriliyor ki dalga eliyle, sigaramı boştaki elimle savurup iki elimde abanıyorum. Adam gülüyor

"Rasgeldi kardeş, rasgeldi, maşallah..Çek....."


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder