17 Ekim 2012 Çarşamba

GERİ DÖNÜŞÜM




Birileri kulağına büyüyünce "Sen" olacağını fısıldasa, yine de bezbebeğini bir kenara atıp, ilk topuklu ayakkabını giyer miydin? Yüzündeki tükenmez kaleminin açtığı o ilk "sanat" izleriyle terkedilmiş dilsiz oyun arkadaşın hangi çöplükte şimdi.. Bazı anılar geri dönüşmüyor..Sadece eskiyip yalnızlaşıyor malesef..Ah o bilinmeze duyduğun o derin aşk..Deme sakın, "geri gelse o gün, onu etmem!"

Sana alıp verdiğin her nefese yalnızca kendi iraden hakim olmayacak deseler, yine de o kaldırım kenarında unutur muydun o son minik misketi?  Gün ışığında evirip çevirip baktığın o küçük camdan evren, şimdi hangi camekana kaynaşmış, eski renklerin hasretiyle yanıp tutuşuyor kimbilir? Bazı anılar geri dönüşüyor da, geride onlara ait hiç bir andaç bırakmaksızın, malesef.. Ah o büyülü "adamların/kadınların" dünyası! Deme sakın, "geri alsam onu, kimseciklere vermem!

Desen de boş zaten..Zamanı da geri dönüştüreceğin bir kutucuk yok, malesef.. Eşşek kadar oluşunun tadını çıkar madem. Yürü hadi, dünyanın yükü omzunda,  uzun bir yolculuk bekler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder