30 Ekim 2012 Salı

POSTMODERN AŞIK



Ayaklarımı uzatmış, ellerim ensemde
seveceğim seni.
Senin için dağları deleceğim sanıyorsan
Gerçekten yanılıyorsun sevgilim
Bu zamanda sevmeler böyle oluyor
Biraz gündemi takip et
Cehaletini sevdiğim.


Dudaklarımı büzmeden öpeceğim seni.
Yaklaşmamı bekliyorsan
Oracıkta ve öylece
kuruyup gideceksin demektir.
Bu devrin öpüşmeleri böyle,
uzaktan ve sanal
bin bir türlü hastalık kol gezerken,
dudaklarında biten
şeker kamışına bile güven olmayabilir.
Yani seni kırmaya da kıyamıyorum ama,
işine gelirse sevgilim..

Seni hiç yaralanmadan seveceğim
Benim canım çok tatlı, gözyaşım çok tuzludur sevgilim
Seni canım yanmadan seveceğim.
Yüzünü görsem,
Ortadoğu'da bir çocuk mu gülümseyecek sanki?
Sarılıp ter döksek,
küresel ısınmaya katkıda bulunmaz mıyız ki?
Arada naz yapıp ayrılsak,
bu ayrılığa silah satanlar olmaz mı sence de?
Sana tutkuyla birkaç satır karalasam,
Yasak olmayan bir dil aramak zorunda kalacağım
Elini tutup uzaklara kaçırsam,
bunun pasaportu var, vizesi var..
Bana çiçek alsan,
çiçeklerin kokusu da yok artık.
Seni masrafa sokmak hoşuma giderdi aslında,
Bu zamanda kadınlık böyle bir şey olduğundan..

Seni kılımı kıpırdatmadan seveceğim.
Bu zamanda sevmelerin hukuku bu çünkü.
Adaletten hep tırsmışımdır sevgilim.
Malum; ahval-ı isyan ortada..
Aşka bile terör diyenler var
Onları da anlamak lazım
ağız alışkanlığı, serzenme sevdiceğim.
Sistem kırık şemsiyem benim
İzninle seni
özürlü prosedürler dahilinde özleyeceğim.



Ama bak,
iyi haber şu ki;
kırık kalple ardından sövenlere de benzemem hiç
O'nun koluna girmiş yol alırken sen,
ben her zamanki gibi dizimi seyredeceğim..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder