8 Aralık 2012 Cumartesi

HİLE



"Hile yapıyorsun" deyince, yüzüme misketleri fırlatıp kalkıyor çöktüğü yerden. Kalkıp koşuyorum arkasından. "Tamam, tamam, şaka yaptım" diyorum. Dirseğine yapışmış elimi silkeliyor. İki adım atıp dönüyor, cebinden buruşuk ama tertemiz bir mendil çıkarıp yüzüme bakmaksızın uzatıyor. Nedenini anlamadan uzatıyorum elimi. Toprağı tozutarak öfkeyle uzaklaşıyor. Avucumdaki mendile bakarken hissediyorum alnımdaki ılık ıslaklığı. Parmağımı gezdiriyorum üzerinde, elime tutuşturduğuyla kanayan alnımı telaşla siliyor ve eve koşuyorum.

Günlerce çıkmıyorum sokağa. Çocukların tiz naralarını duydukça annemden salçalı ekmek istiyorum. Pencereyi açıp tek tek tarıyorum yüzleri. O'nu bir türlü göremiyorum.Annem sokağa neden çıkmadığımı, tuhaftır, sormuyor. Odadan odaya sıkıntıyla yürürken ceplerim şıngırdıyor. Arada bir yatağımın üzerine döküp sayıyorum misketleri. Her gün bir tane fazla çıkıyor, gariptir, şaşırmıyorum.

Bakkaldan poşeti alırken dokunuyorum omzuna. Dönüp de gördüğü yüze somurtup çıkıyor, arkasından sakince yürüyorum ama adımlarını sıklaştırınca, dayanamıyorum. Cebimden çıkarıp, mendile sarılı misket bohçasını, bu kez ben onun kafasına fırlatıyorum. Canı acımamış gibi dönüyor, ilginçtir, yüzüme bakıyor.  "Şaka yapmıyordun" diyor. "İşte bu yüzden kimse oynamıyor seninle. Hep hile yapıyor, utanmadan da suçluyorsun. Mızıkçının tekisin sen, defol git!" Arkasından bağırıyorum, misketleri yerden toplarken, "annene kafanı kanattığımı söyleme!" Eve dönüp pencere kenarına oturuyorum. Annem salçalı ekmek uzatıyor, canım hiç istemiyor. Misketleri tek tek ve ağlayarak sokağa fırlatıyorum. Çocuklar sağa sola kaçışıp siper alıyorlar. O gece kendime öyle çok kızıyorum ki, aniden büyüyüveriyorum.








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder