26 Şubat 2013 Salı

Bu Böyledir






Karartma gecelerine de alışkın, çatışma seslerıne de..Çocukluğun yadsımalarla tahammül ettiği sahipsiz ve tarifsiz imgeleriyle kucaklanmış anıları tükenmeyecektir; dinlemekten usanana selam olsun ama bu böyledir...

Damda, yer yatağında tülden kirpikleri indiriyor çirkin gıcırtılarla kapanan kara kepenkler gibi bir çocuk, bir çocuk daha, beş çocuk ve on çocuk daha..
Silah seslerini masal bilmiş çocuk dimağına, köy okulunda okunmuş birkaç eskimiş kitap fon olur bazen, az kullanılmış, ikinci ya da kaçınca else artık, farketmez ki..

Bazı çocuklara masallarla yakınlaşamazsınız, bazı çocukları masalla yatıştıramazsınız.,.

Bazı çocukları ömürlerince ve ömrünüzce uyutamazsınız...

Gazetenin türlü işlevi varsa da, en can kurtaranı cama yayılmış halidir. Karartma gecelerinde yere yüzükoyun yatan çocukları vardır dünyanın, ne mutludur onlara, hala ölmemiş olmak..Siz bunu ömrünüzce uzak ihtimallerden sayacaksınız.. Ne kutludur demirden yükselen ekşimiş pas kokusuna inat, küflü ekmeğe ve katıksızlığa meydan okuyan bilmemkaç karat yaşam aşkıyla buram buram süt kokan o çocuk nefesi..Siz belki bunu ömrünüzce emzirilmeye sayacaksınız..

Unutmalara yakaran anıları vardır çocukluğun, anlamaktan kaçışanlara selam olsun ama bu böyledir.. Her çocukluğa bir suç biçilecektir, her çocuğa bir anı teslim edilecektir ömrünce teslimat adresi ararken istemsizce sahibini büyüteceği. Batısı yok çocukluğun ve doğusu ve güneyi ya da kuzeyi... Çocukluğun adresi yok; anısı var olsa olsa, en kusursuzunu izleyerek en eğretisi..

Kiminin hastalıklı olur sonrası, reşitliği..Nerede aklından zoru olan var, işte orada yarım kalmış köşe kapmacası, saklambaçı, evciliği.. Kimi yetişkine dik durmayı öğretemezsiniz, bükükse boynu geçmişe buyruk gölgesinin...


Siz dinlemekten usandıkça, zamanın koynunda geriye akacak yaşları var kimi gözlerin.. Bir ortalama acının üstesinden gelinebilir.. Binbir türlü hayal kırıklığı, ve kalp ağrısı türlü avuntularla hatrı sayılmaz birer anıya dönüşebilir..En uzak ihtimallerin varlığına yanıp sönen şimsek, siz çocukken susacaktır. Aynı sessizlik, zihninizde koşturan yaramaz ayak sesleriyle beslenen gürültüye karışarak kendini yalanlayan, iştah kapayan  bir ziyafettir.


Bazı çocukları ömürlerince ve ömrünüzce uyutamazsınız.

Bazı çocukların saçlarına uzanıp okşayamazsınız.

Kimi yetişkini zamanın bu tarafına tanık edemez, huzurla saramazsınız..Dilediğinizce sevin ve nefret edin, tamamlayamaz ve azaltamazsınız.

Kaçınılmazdır, hafızanın en inatçı kayıtlarını ateşle yakamaz, sıcak rüzgarla kurutamazsınız..
Batısı yok çocukluğun ve doğusu ve güneyi ya da kuzeyı... Çocukluğun anısı var olsa olsa, en kusursuzunu izler en eğretisi.. Dinlemekten usanana selam olsun, değişmesini uman çok, ama bu böyledir...
























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder