16 Mart 2013 Cumartesi

Değişim Ölmeni Engelleyecektir













Ciğerci kedisini arıyorum, bir iki şey var aklıma takılan..
-Şu şiirdeki kediyi mi? diyor tombul fast food serçesi gagalayarak patates kızartmasını solumda uzanan alçak duvarın diğer ucundan.
-Ah, evet..Evet ya, ta kendisi bay serçe, diyorum.
Kulağın zorlukla seçebildiği bir alaycı kahkaha atıyor.
-"Bay serçe" nedir yahu? diyor. Fast food serçesiyiz diye o derece uzak bir ağızla hitap etmek zorunda değilsin..İlahi, nasıl da güldürdün beni.
-Bilemedim nasıl hitap edeyim, ağzımdan çıkıverdi işte. Bahşederseniz isminizi kullanayım bir dahakine.
-İstemez.. Hitabetten ne anlarmışım ben. Komik diye güldüm, komik olmasa  bir şey ifade etmezdi bana seslenirken kullanacağın sözcük. Serçe olduğumu unutmadan konuşursan, bir ihtimal yardımcı olabilirim.

Aslında pek de aç değilim ama duvardan atlayarak serçenin yemeğini didiklediği masanın yanındaki sandalyeyi kendime çekip oturuveriyorum.
-Ciğerci kedisini arıyorum, bir iki önemsiz şey var kafama takılan. "Madem önemsiz, e o zaman?" demeyin. Demeyin.. Merak işte.. 

-Cevap kalp kıracaksa uzatmanın acımasızlık olduğuna inanırım ben. O yüzden alıştıra alıştıra yapmayayım hiç. Ciğerci kedisi öleli çok oldu..

-Nasıl olur? Bir şiire ait o, çoğu şey ölür elbet, ama o sanki pek ölemez.
-Bal gibi de ölür..

Küçük küçük sıçrayarak masanın diğer ucundaki kirli tepsiden bir patates kızartması kapıp masaya dayadığım dirseğimi dürtüyor gagasının ucuyla
-Çekilsene azıcık,diyor. Yayılma böyle, benim yemek masamdayız, öyle değil mi?
-Ah, afedersiniz. Düşünüyordum. Aklım almıyor inanın.
-Hiç var olmamış bir şeyi arıyorsun, buraya kadarki çelişkiyi alıyor aklın, aradığın o var olmayan şeyin yok olduğu çelişkisini almıyor öyle mi? Tuhaf bir insansın sen..
-Siz de konuşan tombul bir fast food serçesi olarak anomalinin sınırında değil misiniz sanki?
- O sınıra tüneyen sensin, zira benimle konuşan, beni duyan da sensin; belki konuşmuyorumdur da ben, kabalaşmayalım hiç; inan kaybedersin.

Yediği yağı donmuş uzun altın sarısı beşinci patates kızartması bu.. İştahından eksilen yok. Masanın üzerindeki kirli tepsiyi almaya yeltenen bir garson da yok, ki zaten garson yok hiç.

-Yok dedin de aklıma geldi bak, bahsettiğin kediyi tanırdı dedem. Tekrarlamış olayım, öleli çok oldu. Var bazı anıları kuş beynimde, merak ettiğin varsa sor da söyleyeyim.

-Bir serçeyle dostmuş diyorsun ciğerci kedisi?
-Pek dostluk gibi değil, tanışıklık diyelim. Sor da söyleyeyim, karnım doymak üzere, bu uçmak üzereyim demektir.
-Ne kadar mutluymuş? 
-Çok mutluymuş bence..

Masanın bir ucundan yemek taşıyıp dirseğimin dibinde gagalamayı sürdürüyor. O kadar tombul ki, yere değen karnını elimden ve içimden gelse gülümseyerek izleyeceğim, ama aldığım haberin etkisinden sıyrılmış değilim. 

-Karnını doyurabildiği için mi vardınız bu kanıya?
-Yo, yo..Hiç ilgisi yok inan. Tokluk mutluluğun ön koşuludur, ilkidir, tamamı değil. Daha çok bahse değer bulunmakla ilgili. Onu tanınmış yapan bir şiirde aşağılanmaksa da, o bu durumu lehine çevirmeyi çok iyi bilmiş.

-Anlayamadım bunu pek?
- Sıradan silik soysuz bir tekirken, o meşhur ciğerci kedisi oluvermiş de ondan. Bir karakter oyuncusunun şöhretini son gününe kadar tatmış da ondan. Sen muhtemelen şunu bilmezsin ki, sokak köpekleri bile sataşmaz olmuş şu şiirden sonra. Çiftleşme mevsiminde çaresizce aranması bile gerekmemiş.
-Şiirdeki tokluktan öteye geçirmiş menfaat sevgisi onu yani?
-Neden şaşırmak? İnsanlar için de öyle değil midir?
-Haklısınız..Yazık ki öyle..
-Hadi ama..At ağzından "yazık ki" leri, "maalesef"leri.. İnanmıyorsun söylediğine sen de..Bir de küçük bir serçeye "siz" deyişin.. Keyfimi yerine getiriyor bu şaşkın hallerin.
-Fast food masalarına musallat olmuş, karnı kolayca doyan tombul bir serçe olarak beni suçlamana ve dahi küçümsemene gülüyorum..
-Gülmüyorsun.
-Canım sıkkın olmasa gülerdim.
-Merak ettiğin başka bir şey yoksa gideceğim artık. Uyku bastırdı biraz.
-Sen onun bir tür devamısın değil mi? Yemeğini kolay yoldan edinme çabana tanık olduğuma göre...
-Öyle sayılmaz. Doğrudan ben O'yum diyelim. Şiirdeki ciğerci kedisi; ta kendisiyim. Bak bana, kuyruk sallamadan, ve insanların paçasına sürtünmeden de var olmayı sürdürüyorum bu kimliğimle. 
-Değişmeden olmuyor değil mi?
-Değişim ölmeni engelleyecektir. Denemelisin..

Gagasının ucundaki mayonezi tepsinin kenarına sürtüp silerek koca göbeğini içine çekerek havalanıyor. 
İştahım artıyor ki zaten açlıktan ölmek üzereyim...





-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder